Dünyanın dört bir yanında kahvenin farklı adları, tadları, çeşitleri, kültürleri var.

Ancak Türk kahvesi, çekilmesi, pişirilmesi ve sunumuyla hepsinden farklıdır.

Birbirinden özel fincanlar ve cezvelerle ekipmanı tamamlanan kahveyi pişirmeden önce 'kahvenizi nasıl içersiniz' diye sorulur. Kimi sade, kimi orta, kimi şekerli...

Türk kahvesi öyle hemen çabucak da pişmiyor. Cezvede karıştırılıp ateşe sürülen kahvenin ilk köpüğü 1.5-2 dakikada oluşuyor. Kabaran köpük fincana dökülüp bir taşım daha pişiriliyor ve fincana boşaltılıyor. Birkaç dakikayı alıyor tamamlanıp sunuma hazırlanması. Pişirilip sunulması kültürden kültüre büyük farklılık gösteren kahvenin Türk usulü servisinin önemli özelliklerinden biri de süt ya da krema eklenmemesi.

Hatta yanında bir bardak su, isteğe göre fincanın tabağında küçük bir lokum ile ikram edilmesi...

Osmanlıdan bugüne kadar kahve birçok şekilde pişirilmiştir. Ancak odun ateşi közünde veya küle gömülmek suretiyle yapılan kahvenin tadını hiç birşey tutmaz. Bugünün şartlarında o ortamları bulup her yerde odun ateşi yakma imkanı da olmadığından bu keyiften insanlarımız mahrum kalmışlardı.

Bu geleneksel lezzete ulaşmanın yolu kumda pişen kahvedir. 

Kuma gömülen cezve ısıyı her tarafından eşit olarak alır. Böylece kahve doygun ve dengeli pişer.